top of page
Writer's pictureCagla GUL SENKARDES

Yeni Dönem, Finans Sektörü ve Blockchain Teknolojisi

FintechTime Dergisi Eylül sayısı için kaleme aldığım yazımı buradan da paylaşmak istedim. İçinden geçmekte olduğumuz dönem Corona virüsün hayatımıza girmesi ve pandemi, değişen düzenlerimiz ve yeni normalimiz olarak evrildi. Bugün hala bizleri tam olarak neyin beklediğinden emin olamadığımız belirsizliklerle, ve bir o kadar da yaşadıklarımız ve duyduklarımızın toplamı ile bizlerde oluşan beklenti, öngörü ve belki de umut ve korkularla devam ediyoruz günlük yaşamlarımıza. Bende biraz yaşananlar, biraz raporlar ve rakamlar ve belki de biraz öngörülerimle finans alanı ağırlıklı aklımdakileri paylaştım bu ayki yazımda.

İyi okumalar..




Covid-19 Sonrası Yeni Dönem, Finans Sektörü ve Blockchain Teknolojisi


Covid-19 ile birlikte gündelik yaşamlarımız, alışkanlıklarımız, ihtiyaçlarımız ve isteklerimiz değişiklik gösterdi. Kişi bazlı değişimlerin yanı sıra dünya ekonomisi de zorlu bir süreçten ve değişimden geçmekte. Dünyanın her yerinde neredeyse herkes hem kişisel yaşamında farklılıklar geçirirken, her ülke de ekonomik olarak zorlu bir süreç yaşamaktadır. Dünyada salgın hastalıklar zaman zaman baş gösterse de Covid-19 için, 1918 İspanyol gribinden sonra son yüzyılda dünya sonra dünyayı global olarak en çok etkileyen, ekonomiyi değiştiren ve zorlayan salgın tanımını yapmak yanlış olmaz. Dünya tarihine baktığımızda da salgınlar hem salgın süresince hem de sonrasında dünyadaki pek çok düzeni ve alışkanlığı değiştirmiştir. Covid-19’dan örnek vermek gerekirse, pandemi ile hayatımıza beklenmedik bir şekilde ve çok hızlı giren evden çalışma, online eğitim, online alışveriş gibi kavramlar aynı hızla alıştığımız yeni normallerimizden olmaya başladı bile. Bu kavramların uzun süreli olarak da hayatımızda olması beklenmektedir. Özellikle iş dünyası açısından evden çalışma, yurt dışı ve şehir dışında yapılan toplantıların artık online olarak gerçekleştirilebilir olması, çalışan sağlığı ve motivasyonunun öneminin artması ile verimliliğin arttığı gözlenmiştir. Bu bağlamda iş dünyası yeni temeller üzerinde revize olmaktadır. Aynı şekilde alışverişin de artık fiziksel AVM ve mağazalarda gerçekleştirilmesi yerine online e-ticaret sitelerinden gerçekleştirilir hale gelmesi online alışveriş kavramını yaşamlarımıza yerleştirmiştir. Pandemi dönemi ile birlikte konserler, tiyatrolar, müze ziyaretleri bile online olarak gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Dijital tüketimin artması ile arz talep dengesinin oluşması ile birlikte dijital üretimler de belirgin bir şekilde artırmıştır. Dijitalleşmenin hızlandığı pandemi döneminde bankacılık ve finans alanında da önemli değişimler yaşanmaya başlamış olup, pek çok alanda olduğu gibi bu sektörlerde de dijitalleşme belirgin bir şekilde hız kazanmıştır. İlk olarak nakit para kullanımının azaldığı, temassız ve online ödemelerin arttığı açıklanan veriler ile gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra dünyanın pek çok yerinde farklı gelişmeler olmuştur. Geçtiğimiz yıllarda pek çok merkez bankası tarafından üzerinde çalışılmaya başlanan dijital cüzdan trendi, Çin Merkez Bankası tarafından CBDC (Çin Merkez Bankası Dijital Parası) adı verilen dijital para limitli kullanım seçeneği ile kullanıcılara sunulmuştur[1]. Tüm bu dijitalleşmenin sonucu olarak dünyanın pek çok yeri için dijital cüzdanın, para birimlerinin ve tüm bunların temelinde var olan blockchain teknolojisinin Covid-19 pandemisi ile önem kazandığını ve uzun vadede de bu trendin yükseleceğini söylemek mümkündür.

Dijitalleşen para birimleri ve varlıklar, yükselen blockchain teknolojisi trendi için daha uzun vadeli öngörüleri çeşitli değişkenleri göz önünde bulundurarak gerçekleştirebiliriz. Bu değişkenleri; regülasyonlar, dijital deneyimler, kurumsal adaptasyon, yeni çalışma modelleri, çalışan merkezli yönetişim, KOBİ’ler(Küçük-Orta Boy İşletmeler) ve hareket/seyahat kısıtları olarak gruplandırmak doğru olur. Regülasyonlar açısından bakıldığında dijitalleşme ile beraber regülatörlerin var olan yasaları bu yönde evirme ihtiyacı beklenmektedir. Var olan ıslak imza, evrak işi gibi pratik olmayan süreçlerin dijital ve benzeri çözümlerle değişmesi beklenen gelişmeler arasındadır. Bunun örneği olarak da Hindistan’ı vermek mümkündür. Çevrimiçi gerçekleşmeye başlayan KYC süreçleri biyometrik ve dijital kimlik kavramlarını ön plana çıkarmıştır. Hindistan’da da banka kullanımının 80% olması ve biyometrik kimlik sistemine kayıtlı nüfusun yaklaşık bu oranda olması sonucu pandemi sürecinde Hindistan’da dijital transferler önemli oranda yükselmiştir[2]. Dijital deneyimler açısından bakıldığında ise pandemi sürecinde önemli hale gelen dijital deneyimler ve servisler kullanıcılar ve maliyetleri düşürmesi sebebi ile de şirketler için tercih sebebi olmuştur. Dijital hale gelmeyen servisler için de uzun dönemde dijitale evrilme ve yeni dijital gelir kalemlerinin yaratılması beklenmektedir. Kurumsal adaptasyon ise ancak çevik ve hızlı karar alabilen kurumların içinde bulunduğumuz dönemde iş dünyasındaki varlığını koruyabilmesi ile kurumlar için sürdürülebilirlik ve kriz yönetimi gibi alanların ön plana çıkmasını sağlamıştır. Bu bağlamda kurumsal adaptasyon adına bu alanlarda yatırımlar beklenmektedir. Yeni çalışma modelleri için de evden çalışmanın başlaması, yapılan işlerin tamamen online’a taşınması ve siber güvenliğin de bu bağlamda önem kazanması ile uzun vadede bu yeni modelin devam etme potansiyeli taşıdığı öngörülmektedir, ayrıca şirketlerin siber güvenlik alanına yatırım yapması beklentiler dahilindedir. Çalışan merkezli yönetişim perspektifinden bakıldığında, dijitalleşme sürecinde çalışan deneyimi değişiklik gösterdi. Aynı zamanda çalışanların kendilerine sunulan imkanları ön plana koyması ve bilinçlenmesi ile çalışan merkezli yönetişim çok önemli hale gelmiştir. KOBİ açısından bakıldığında ise pandemi sürecinde zarara uğrayan KOBİ’ler Türkiye örneğinde olduğu gibi tüm gelişmekte olan ülkelerde de istihdam ve ticaret açısından büyük paya sahiptir. KOBİ’lerin sürece ayak uydurma konusunda zorlanmaları sonucu ortaya çıkan zararları karşılamak için sadece devlet desteği ile değil, kurumsal firmaların ve finans kurumlarının KOBİ’ler için finansmana erişim ve dijital dönüşüm açısından destek vermesi ile sağlanabilir. Ayrıca son olarak hareket ve seyahat kısıtlamalarına baktığımıza dijital iletişim araçlarının kullanımının uzun vadede de artmaya devam edeceği öngörülen sonuçlardandır. Kısıtlamalar azaldığında ise bireylerin güncel sağlık durumlarını gösteren dijital kayıtlar, seyahat ve hareket kısıtlamaları kapsamında önem taşıyacaktır.


Covid-19 Bankacılık ve Finans Sektörünü Nasıl Etkileyecek?

Tüm bu süreçleri ve değişkenleri inceledikten sonra bankacılık ve finans sektörü özelinde inceleme yapmak ve var olan öngörülerden bahsetmek gerekirse dijitalleşme ve dijital kanalların önem kazanmasıyla beraber dijitale taşınacak özellikler, regülasyonların bu yönde evrilmesi beklenmektedir. Basılı evrak ve müşterinin fiziki halde bulunmasını gerektiren süreçler ise blockchain başta olmak üzere benzeri teknolojiler ile dijitalleşecektir. Pandemi sürecinde nakit para kullanımının azalması, temassız ödemelerin artması, sanal ve dijital kartların kullanımının artması ve online bankacılığın daha çok kullanılır hale gelmesi ile birlikte majör değişimler yaşayan finans ve bankacılık sektörü, uzun vadede de bu yönde hızla evirilecektir. Yakın gelecekte işlem hızlarının arttırılması ve kişisel finans yönetimi konusunda yapay zeka danışmanlığı gibi hizmetlerin yaygınlaşması öngörülen beklentiler arasındadır. Ayrıca, dünya ekonomisinin pandemiden darbe almış olması, yeni yatırımların düşme beklentisi, kar marjlarının düşmesi, iflas edecek firmaların artması, belirsizliğin yüksek olması gibi negatif sonuçlar dolayısıyla bankaların bu süreçte var olan finansmanı doğru yönde yönetmesi, doğru alanda yatırımlar yapılması, maliyetlerin kısılması; bu dönemi başarıyla geçirmelerini sağlayacaktır.

Fiziksel dünyadaki harcamaların azalması, çevrimiçi alışveriş ile tüketimin beraberinde dijital ödeme yöntemlerinin ve dijital cüzdanların kullanımlarının artması pandemi döneminin önemli başlıkları arasında yer aldı. İngiltere’nin en yaygın ATM ağı Link’ten yapılan açıklama nakit kullanımlarının geçirdiğimiz bu dönemde neredeyse yarıya indiği yönünde. Online ödemeler ve para transferlerinin artması konusunda en hızlı aksiyon alan ülkelerden biri Rusya oldu. Rusya Merkez Bankası, çevrimiçi ve kartlı ödemelerde komisyonları düşürdü ve bankalar banknot adetlerini sınırlamaya başladı. En önemli adımlardan birisi de geçici süre ile KYC süreçlerinin çevrimiçi yapılmaya başlaması oldu. Pandemi sonrası dönemde biyometrik veri ve dijital kimliklerin hayata geçmesi sürecini hızlandıracak testlerden biri bu vesile ile yapılmış oldu. Hindistan’da yetişkin nüfusun %80’i banka hesabı sahibi ve bu orana yakın bir banka hesabı biyometrik kimlik sistemine kayıtlı. Bu sistem, Hindistan’da dijital transferlerin hızla yükselmesine imkân verdi. Birçok Avrupa ülkesi, İngiltere ve ülkemizde temassız ve çevrimiçi ödemelerde limitler artırıldı.

Bu gelişmelerin ötesinde, bu dönemin dijital cüzdan konusunda şüphesiz en önemli ve geleceği etkileyecek gelişmesi Çin’den geldi. Geçtiğimiz yıl bu konuda haberleri duymaya başladığımız altyapı geliştirmesi, yeni tip korona virüs pandemisinden nispeten erken çıkan ülkenin ilk hamlesi oldu. Geçtiğimiz yıl, dünya genelinde birçok ülke merkez bankası dijital para tasarımları üzerinde çalıştığını açıklamıştı. Çin ise CBDC (Central Bank Digital Currency/Merkez Bankası Dijital Parası) adını verdiği dijital parasının limitli kullanımını başlatan ilk ülke oldu.

Kullanıcılara daha hızlı, daha güvenli ve daha düşük maliyetli deneyim sunan blockchain teknolojisinin önümüzdeki yıllarda, özellikle de pandemi ile dijitalleşmesi hızlanan yeni düzende başı çeken teknolojilerden biri olacağı öngörülmektedir. Regülasyonlar her ne kadar bu teknolojinin finans alanında yaygınlaşmasının önündeki engellerden biri olsa da, dijitalleşmenin artması ve bireylerin ihtiyaçlarının bu yönde evirilmiş olması ile değişim finans ve bankacılık dünyası için kaçınılmaz olacaktır. Uzun vadede ise merkez bankalarının dijital para birimlerini çıkarması, kripto paraların değer kazanması, token ekonomisinin gelişmesi, tedarik zinciri süreçlerinin daha şeffaf ve güvenli olan blok-zinciri alt yapısı ile yönetilmesi, para transferinden belge alışverişine kadar manuel süreçlerin dijitale taşınması, akıllı kontratlar, dijital kimlik, kredi ve sigorta servislerinin daha kolay ve hızlı hale gelmesi, alternatif kredi platformlarının oluşturulması, belge/sertifika doğrulamaları, hızlı ve güvenli ödeme sistemleri, KOBİ’ler ve girişimler için servisler ve fonlamalar, seçim ve oylama süreçlerinde kullanılması, temas ve filyasyon çalışmaları, dijital sağlık geçmişine dair uygulamaların yapılması, uzaktan eğitim ve sürdürülebilirlik alanlarında blok-zinciri teknolojisinin kullanımının yaygınlaşması beklenmektedir.

Comments


bottom of page