"Gözlerinizi önyargılardan ve çoğunluktan uzaklaştırmaya cesaret edin. Teknolojiye ve teknolojinin iyileştirdiği bir dünyaya kendi gözlerinizden bakmaya devam edin ve herkesin sizin gözlerinizden bakmasını sağlayın."
Dr. Çağla GÜL ŞENKARDEŞ
believer in emancipation..
“We should write as we dream; we should even try and write, we should all do it for ourselves, it’s very healthy, because it’s the only place where we never lie. ...we should try and write as our dreams teach us; shamelessly, fearlessly, and by facing what is inside very human being"
Helene Cixous
Blok zinciri teknolojisi küresel olarak müzik endüstrisini nasıl değiştirecek, benim en ilgimi çeken başlıklardan biri okumak için. Kaset, CD ve devamında internet üzerinden satın alınabilen veya sadece dinlenebilen albümler, şarkılar ile müzik endüstrisinin dijitalleşmesini yakından takip eden ve en hızlı adapte olan fanatiklerden oldum hep. Blok zinciri teknolojisinin getirdiği yenilikler, değişiklikler ve geliştirilen uygulamalar ile kullanım alanları her gün genişlerken müzik endüstrisinde de farklı gelişmeler oluyor.
Blok zincir ve Müzik üzerine..
“Dostluk da, saygı da eşitlikte olur.”
Duygu Asena
“Parantezleri kaldır hayatından” diyen Duygu Asena susmamayı, anlatmayı seçen güçlü kadınlardan. Google bu sene 73. doğum gününde hazırladığı doodle ile çok ilham veren bir şekilde andı Asena’yı. Duygu Asena kadın-erkek eşitsizliğine karşı duruşu ve kadınların toplumda eşit birer birey olma yolunda verdiği mücadelenin savunucusu rolünü gerek yazıları ve söylemleri gerekse romanlarında yılmadan ifade etmiştir. Anlatmaya çalıştıkları ve yazdıkları daha çok okunması ve anlaşılması dileği ile, ben de kendi kalemimden anlatmak ve anmak istedim doğum gününde Duygu Asena’yı.
Özellikle feminist bir kadının hayatta yalnız kalma pahasına verdiği var oluş mücadelesini anlatan ilk ‘Kadının Adı Yok’ romanında kadınlara her şeyden önce bir birey olarak değerli olduğunu hatırlattığı için bu kitabın önemi bence büyüktür.
Benden artakalan ne?
Liderlik üzerine Notlar..
Stephen Covey’ in kendi cenazesine gittiğini ve yaşadığı hesaplaşmayı anlattığı egzersizinden esinlenerek her birimizin aslında ardımızda bıraktığımız izleri düşünmemiz ve her gün bununla ilgili ne yaptığımızı sorgulamamız gerekli belki de. (Okuma fırsatı olmayanlar icin, bir cenazede olduğunu ve aslında veda edilen kişinin kendisi olduğunu fark eden yazarın, oradakilerin kendisi ile ilgili söylediklerini duyduğunda yasadıkları ve kendi iç hesaplaşmasını anlatır hikaye. Aslında kendisi ile ilgili yaşamında dokunduğu insanların neler söylemesini istediğini fark ettigi andır bu.)
Trendler.. Andy Warhol.. Dijital Dönüşüm ve “Blockchain” üzerine..
“Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacaktır”
Andy Warhol bunu söylediğinde, bugün sosyal medya üzerinde canlı yayına başladığında milyonlarca hayranının kanalına bağlanıp bir de üstüne bağış yaptığı kişileri hayal edebilmiş miydi acaba.. Zannetmiyorum ama “Zaman hiçbir şeyi değiştirmez, değişimi sağlayan insanlardır” derken kendi hayatı ve felsefesinden esinlenerek bugünleri ve teknolojinin hayatlarımıza getireceği değişiklikleri öngörmüştü bence.
Dijital Cüzdanlar üzerine..
“ Hiçbir şeyin olmadığı on yıllar vardır; ve on yılların yaşandığı haftalar…”
V. Lenin
Hızlı bir şekilde, hatta ansızın adapte olduğumuz ve ciddi dönüşümler yaşadığımız Corona Virüsü pandemi döneminde dikkat çeken konuların başında dijital tüketimlerdeki artış geliyor. Belki de yeni normalimiz olan ve çok farklı pratiklerimizin dijital dünyaya taşındığı bu dönemde, dijital cüzdan konusunda da farkındalık ve beraberinde tüketimler de artıyor.
Peki nedir bu dijital cüzdan ve neden bir anda bu kadar çok konuşulmaya başladı..
Kapsayıcı ve Sürdürülebilir İş Dünyası
Ve toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine..
Ben bu yazımı 8 Mart vesilesi ile, farkındalığın artmasına bir nebze de olsa hizmet etmesi ümidi ile tüm emekçi kadınlar ile onların özgürleşmesini ve güçlenmesini destekleyen kurum ve kişilere ithaf ediyorum.
Tarihsel süreçte toplumsal olarak üretilmiş sayısız üründen biri de toplumsal cinsiyettir.Gelişen teknolojilere hızlı adaptasyon ve günümüzün hızla değişen dünyasında iş dünyasında sürdürülebilir başarısı için artık kapsayıcı, farklı yargılara göre ayrım yapmayan bir yaklaşım ve toplumsal cinsiyet eşitliği kritik önem taşımaktadır.
Çalışan Deneyimi Merkezli Yönetişim
Corona Günlükleri
Yıllardır üzerinde çalıştığımız “Müşteri Deneyimi” bir süre yerini “Çalışan Deneyimi” başlığına bırakacak gibi..
İş sürekliliğinin sağlanması, müşteri deneyiminin yeni koşullara göre yönetilebilmesi vb. Tüm bunların sağlanabilmesi için, çalışanlar evden yada büyük stres altında iş yerlerinden çalışmalarına devam ederken, kurumlarının onlara sunduğu imkanlar, yaklaşımları ve süreç yönetimleri çok kritik.
Z Jenerasyonu..
Z ismini alan ve bu dönem için son jenerasyon olarak bahsedilen nesil ile ilgili son dönemde yaptığım okumalardan kendim için aldığım notları derlerken, benim gibi günlük yaşamının farklı alanlarında geliştireceği yaklaşım ve stratejiler için ihtiyaç duyabilecek herkes ile paylaşmak istedim. Ben derslerime giren öğrencilerim ve iş hayatında yoğun zaman geçirdiğim genç ekipler ile iyi iletişim kurmak ve özellikle ürün geliştirme çalışmalarında bu kuşağı iyi anlamış olmaya ciddi önem veriyorum. Umarım buraya bıraktığım notlar sizler için de ilham verici olur.
‘SAÇ’ meselesi üzerine
Saç psikolojik olduğu kadar sosyal bir fenomen. Bireylerin inançları, yaşam tarzı ve bağlılıklarının bir göstergesi olan saç simgesel olarak çok farklı toplum ve topluluklar ile de rituel kapsamında özdeşlesmiştir. Antropologların üzerinde araştirmalar yaptığı ‘saç stili’ konusu, bazı toplumlarda insan ruhunun koltuğu, bazı toplumlarda tedavi ve yağmur duasına kadar kullanılan bir güç iken, kişinin yada küçük toplulukların ideolojilerinin de simgesidir. Mitolojide uzun saçlı kadının canavarlaştırılmasından, batı folk kültüründe büyük kayıplardan sonra yas amaçlı saçın kesilmesine kadar farklı inanışlar da tarihte konu olmuştur. Batı kültüründen gelen cinsiyetin kimlikleştirilmesi ve cinsel tercihin sembolü olmasının yanı sıra müzik akımları ile özdeşleşmiş saçin uzatılması yada tamamen kazıtılması da saça yüklenen simgesel anlamlardan. Ortodoksların yada Afro-Amerikanların saç stili ile ilgili geleneksel yada dini inanışlarından, Nazi Almanyasında saçların kestirilmesi gibi sosyal kontrol amaçlı inanışlara kadar konu olmuştur saç. Auschwitz’i görme imkanı olanlar, müzede sergilenen tonlarca saçı hatırlayacaklardır. Yahudilerin gördüğü işkence ve aşağılamanın çok üzücü bir örneğidir bu sergi..
Tanımlarda Netleşelim.. ‘KSS’
İş dünyasında son yıllarda sıklıkla kullanılan ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk’ (KSS) kavramının akademik literatürde tanımlanması 1900’lü yıllara dayanıyor. Bir asırdan uzun süredir KSS' nin tanımı üzerinde bir anlaşma sağlanamasa da birçok farklı açıdan bu kavram tartışılmaktadır. Ekonomist Milton Friedman kurumların sosyal sorumluluğu kavramı üzerinde klasik görüşü üreten ilk bilim insanlarından biridir. Friedman, (2002) işletmelerin tek sosyal sorumluluğunun karlarını artırmak olduğu görüşünü savunurken Bowen (2013) tarafından üretilen “iş insanlarının topluma karşı sorumlulukları” kavramı modern KSS konseptinin başlangıcı olarak anılmaktadır. 1950’lerden sonra iş dünyasındaki gelişmeler ve kurumların iş yapma biçimlerindeki değişimlere paralel sürekli evrilen ve kapsamı genişleyen KSS günümüzde kurumların sürdürülebilir bir ekonomi. çevre, ve toplum için üzerlerine düşen sorumlulukların tamamını kapsayan şemsiye bir kavram haline gelmiştir.